5 Ekim 2010 Salı

Acımsıtrak...

   ne zaman canım çok yansa dizlerimi karnıma çekip derin derin içime giren acıyı  vermeye çalışırım.çocukluğumu hayal etmeye başlarken birden irkilip en az şimdi olduğum kadar hırçın ve şikayetçi bir sübyan olduğumu ve katlanarak büyüyen dikliğimin keskinliğinde bileylenir dururum.
sonra anımsadığım bir şey daha vardı.annemin bana hep o çok istediğim sindy bebeklerden almayışına içerlenip suratımın ekşiyen yerlerinin büzüşmesini izlerken aynada, şuan bile hala eksikliğini hissetirecek kadar büyüyemediğimin farkına varıp hergün biraz daha çoğalmaktan hiçliğe soyunurum.
hissiyatsızlığımın en üst katından bir bir atarım aklımdan geçenleri...ama bir tanesi... her onu aşağı atmaya çalıştığımda asılı kalır yıllanmış düşüncelerimin arasında!canımın kırıkları batarken canıma, acımsıtrak tad hala bünyemde...

3 yorum:

  1. zincirler kırılıyor fakat tasma kalıyor... acı bağı...

    YanıtlaSil
  2. tasmayı çıkarmayı bile başarsak, izi hep orada kalıyor malesef...

    YanıtlaSil

yorumla beni bir fiilen edepsizleşmeden :)