14 Aralık 2010 Salı

Radiohead i dinlerken bende garip duygular uyandırıyor.onunla sevişirken karma police şarkısını açmıştım.şimdi o aklıma geldi.ve ben yine bir eskimizi daha hatırladım.insan beş yıl boyunca hangi anısından nasıl kurtulabilirki...sanırım kendimden kurtulsam daha iyi !
penceremdeki perde yarı aralanmış ve yatağımda sere serpilmiş kıyafetlerim...orda burda çanta ve ayakkabılarım...odamda darmadağın hayatım gibi...düzene sokmaya çalışırken kendimi hep herzaman daha fazla darma duman ettim.
kendimi hep hasta gibi hissediyorum.bir insanın ruhu nasıl iyileşirki...nasıl dokunabilirim kendime dokundukca daha cok kanıyorum.
ne işime ne okuluma ne de hayatıma odaklanabiliyorum.artık birkaç satır kelime yazarken bile zorlanıyorum.
silkeliyorum kendimi ama üzerimde hiç bir kirli çıkı kalmamışcasına tükenmiş herseyim sanki sıfırlamışım herseyi, birtek o hariç...

8 Aralık 2010 Çarşamba

eksileri artılayamamak...

Herkesin merak ettiği bir ülkede yaşıyorum.Küçük adamların arı gibi çalıştığı bir ülke...ben çok fazla birşey yazamıyorum.belki ifşa olma endişesi belki içimdekilere çok fazla odaklanmamdan kalemim kısırdöngü içerisinde...yurtdışına gitmek istedim.arınmak istedim kötü huylu hallerimden huzursuzluklarımdan terkedilmişliklerden...
ama pek beceremedim ben bu işi...kendi kendime gözlerim gördüğü için ellerim ayaklarım tuttuğu için ve hala nefes alabildiğim için ne kadar şanslısın kızım diyorum.telkinler kandırıkçı oyunlara başvuruyorum kendimce bana mısın demiyor.yemiyor yediremiyorum kendime...insanın kendisini mi kandırması zor yoksa başkasını mı?
çok kalabalık ve gürültülü bir ülkede çok yalnız ve sessiz kaldım.bazen benim için dayanılmaz bir kalabalığın içinde buluyorum kendimi.herzaman seyretmeyi sevdim ama asla içinde olmayı değil...
hiçbirzaman pozitif olmayı başaramadım.bu kadar negatiflik içinde nasıl başarabilirdim ki...eksileri artilayamadım.
her sayfamı açışımda birkaçtane blog yazısı okuyorum.normalde bu zamana kadar hiç yorum yazmadım bloglar hakkında kişiye özel bir yorumla kapatmıcam yazımı...
ama ne gariptirki burası bile reyting savaşına dönmüş...hiçbiryerde huzur yok...çıkarsız bir alan yok...

7 Aralık 2010 Salı

Burda Bir Kadın Var İçi Dapdaracık ! ! !

içimde boğucu kasvetli bir hava var.içim dapdaracık...kronıkleşen bir mutsuzluk var iliklerimde...bakışlarımdan kirpiklerime düşen siyah beyaz anlar heryerdeler...
çok mutsuzum bu nasıl anlatılırki ya da benim gibi umutsuz bir vakaya ne yapılabilir.mutlu olmak gibi bir gayem yok belki ama bu kadar da mutsuzluğun içinde arbedeye uğramak istemiyorum.benim elimde diyen ahmaklar benden uzak dursunlar.hayat boktan ınsanlar ise daha boktan...herkes hersey sadece bir an için yaşıyor.ne yaşarsak kar öyle ya...