14 Kasım 2010 Pazar

Tümden mi gitmek lazım herşeyden?

bir mesaj daha attım ona ve...
Ve Tanrım neden ya neden bu soru beynimi yiyor.ruhumu yavaş yavaş bir fanusa damıtıyor.hiçir parçam bir parçama değmiyor.hissiyatsız bir halde sağa sola deli gibi çarpıp dururken kanayan yerlerimi öylece izliyorum.
neden kurutulamıyorum caba göstermiyor muyum?onun bana giydirdiklerinden soyunup cırılcıplak bırakmadım mı kendımı???
her gün bu gercekliği kabul etmeye çalışmak ;
seni, tanımadığım yüzlere anlatmak kendimi senin nasıl bir serefsız bir adam oldugunu başka agızlardan dolaylı bir sekılde ikna ettirmeye çalışmak!
Sogumuyorum yorulmuyorum bu cehhenemde yanmaktan sanki...müstahak mıyım ben buna kimbilir belkide?ben herseyden vazgecerken senin için,sen birşeyden bile vazgeçmeyi bırak benden vazgecip gittin.
ben herseyle senin için savaşırken sen sadece savaş naraları atıyormuşsun.tek başına çarpışan ve durmadan sana yenilen ahmak ben!
yazmak istemiyorum işte istemiyorum hiç bir bok yapmayı! dokunamıyorum hala kendime bütün kelimelerim agzımdan yalpalayarak çıkıyor.içinde birsey öldürmeye calısırken ınsan aslında hep kendıne dair bütün güzellikleride öldürüyor.bir bir asıyorum şimdi herseyi ipini çekmeye gücüm yok ama kendi ipimi çekebiliyorum tümden mi gitmek lazım herseyden?
buralarada zaten hiç alışamadım hiçbirseye alışmak ıstemıyorum sanki inatla teslim etmiyorum bu sehre kendimi... çok üşüyorum ısınamıyorum içimde hep bir lodos var. biri beni alsın iyileştirsin istiyorum.bu koma halinden çıkmak gözlerimi actıgımda daha önce görmedigim bir göze bakabilmek ve yeniden ısınabilmek bu buz kütlesinden çözülmek istiyorum.

http://fizy.com/#s/1ls3lk


So maybe Im a masochist
I try to run but I dont wanna ever
Til the walls are goin up
In smoke with all our memories ...


3 yorum:

  1. şehirlere o karmaşık anlamları yükleyen de yine biz değil miyiz? beynimizin koridorlarında birbirine çarparak uğuldayan milyonlarca soru işareti varken, her yer bize cehennem, her yer dar.nereye gidersek gidelim, bizdekilerde peşimizden geliyor.önce onlardan kurtulmak lazım ama öyle işlemişler ki içimize, kanasada parçalansada o derinlerde bir yerde her zaman.

    YanıtlaSil
  2. hastalık gibi bünyemde nüksedip duruyor.
    bir bakıyorsun hersey yolunda unutmussun almıssın basını gidiyorsun.ama sonra anlıyorsunki aslında zaman senın acınla nasıl mücadele edeceğini öğretıyor.bazende dizlerinin üzerine cöküp anıra anıra ağlamayı...

    YanıtlaSil

yorumla beni bir fiilen edepsizleşmeden :)